Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi geçit töreninde yaptığı konuşmada, “Çevresinde çeşitli jeopolitik gerilimler ve çatışmalar yaşanırken, TSK’nın varlığı ile Kıbrıs Akdeniz’de bir istikrar adası olmuştur” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 42’nci yıl dönümü vesilesiyle Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda resmi geçit töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz törendeki konuşmasına, Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerken Gürcistan sınırlarında düşen askeri kargo uçağındaki kahraman askerlere ve Hırvatistan’da düşen yangın söndürme uçağında şehit olan pilota rahmet dileyerek başladı. Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 42’nci yıldönümü vesilesiyle bu bayram coşkusunu sizlerle birlikte paylaşmaktan büyük bir onur, mutluluk duyuyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kalpleri Kıbrıs Türk halkıyla atan milletimizin selamlarını, sevgilerini ve tebriklerini iletiyorum. 15 Kasım Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” ifadelerini kullandı. Yılmaz, “15 Kasım 1983’te Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş, KKTC’nin bağımsızlığını dünya ve tarih önünde ilan ederek Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenlik iradesini ortaya koydu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti, büyük Türk Milleti’nin ayrılmaz parçası olan Kıbrıslı Türklerin, egemenliklerinden ve özgürlüklerinden asla vazgeçmediklerinin ve vazgeçmeyeceklerinin teminatıdır. Bugünlere gelebilmemiz uğruna destansı bir mücadele ortaya koyan merhum Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları ile milli davamız Kıbrıs meselesi ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik mücadelesi uğruna hayatlarını feda eden Mehmetçiklerimizi ve Mücahitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Halen hayatta olan gazilerimize, mücahitlere ve Mehmetçiğe en derin şükranlarımızı sunuyorum. Bu vesileyle Türk Mukavemet Teşkilatına destekleri ve uluslararası hukuk alanında garantörlük bağlamında sağladıkları çok önemli kazanımlar nedeniyle merhum Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’yu saygıyla yâd ediyorum. Yine 1974 Barış Harekâtına liderlik yapan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı rahmetle ve şükranla anıyorum” şeklinde konuştu.
“TSK’nın varlığı ile Kıbrıs, Akdeniz’de bir istikrar adası olmuştur”
Yılmaz, “Tüm bu tarihi adımlar sadece Kıbrıs Türk halkına değil, Rum halkına da, Adanın tamamına barış, huzur ve refah getirmiştir. Çevresinde çeşitli jeopolitik gerilimler ve çatışmalar yaşanırken, TSK’nın varlığı ile Kıbrıs Akdeniz’de bir istikrar adası olmuştur. Gazze başta olmak üzere bölgemizde ve dünyada yaşanan birçok insani trajedi, Kıbrıs davasında elde edilen kazanımların müstakil bir devlete ve siyasi eşitliğe sahip olmanın ne kadar değerli olduğunu bugün çok daha net ortaya koymaktadır. Elbette ki Adanın tamamına yönelik olarak herkesin faydasına olacak iş birliklerine, eşit siyasi egemenlik temelinde olumlu yaklaşıyoruz. BM zemininde belirlenen alanlarda somut adımlar atılmasının bekliyoruz. Tüm dünya bilsin ki Anavatan ve Garantör Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974’te, 15 Kasım 1983’te yanındaydı, bugün de yanındadır, yarın ve ilelebet her şartta yanında olmaya devam edecektir. Bugün burada yan yana duran ay yıldızlı bayraklarımız; birlikte atan kalplerimizin, tasarda ve kıvançta birliğimizin, omuz omuza yürüdüğümüz güçlü, güvenli ve müreffeh geleceğimizin en büyük nişanesidir” ifadelerini kullandı.
“Rum tarafının çözüm iradesi bulunmadığı açıktır”
Rum tarafının ortaklık devletini silah zoruyla ortadan kaldırmasının üzerinden 62 yıl geçtiğini belirten Yılmaz, “Bu uzun süreçte 1968’den bu yana yürütülen müzakerelerde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için samimi irade ortaya koyan taraf daima Kıbrıs Türk tarafı oldu. Tüm baskılara ve haksızlıklara rağmen barış arayışımızdan vazgeçmedik, Ada’nın iki asli unsurunun eşitlik temelinde bir arada yaşayabileceği bir düzen için çaba gösterdik. Geçmiş birçok tecrübenin ışığında Rum tarafının çözüm iradesi bulunmadığı açıktır. Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkıyla siyasi gücü ve refahı eşitlik temelinde paylaşmaya hiçbir dönemde razı olmadılar. Kıbrıs Türk halkını kendi yapılarına eklemlenecek bir topluluk, siyasi eşitliğe sahip olmayan bir azınlık gibi görme anlayışı ise hiç değişmedi. Ada’da adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün yolu, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesinden geçmektedir. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitaplarında, son 4 yılda 4 defa uluslararası toplumu KKTC’yi tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ettiler. “Kıbrıs Cumhuriyeti” adını gasp eden Rum tarafı, 60 yıldır kendi sorumluluklarını gizlemeye ve Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlıkları derinleştiren bir tutumu sürdürmeye devam etmektedir. Son 20 yıldır bu yaklaşımı Avrupa Birliği üyeliklerini tek taraflı politik bir araca dönüştürerek daha da pekiştirmişlerdir. Zira Kıbrıslı Türkler’in eşit ve egemen ayrı bir halk olduğunu kabullenmek istemedikleri gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Anavatan ve garantör Türkiye’yle gönül ve ülkü birliği içinde olmasından da rahatsızlık duymaktadırlar. Herkes bilsin ki Kıbrıs Türk halkının davası bizim de davamızdır, ortak milli davamızı savunmayı ve KKTC’nin hak ettiği konuma ulaşması için kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
“Üreten ve girişimci bir ekonomik yapının kuvvetlenmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır”
Yılmaz, “KKTC’nin siyasi eşitliğine ve güvenliğine destek olmak ne kadar önemliyse ekonomik kalkınmasına destek olmak da bizler için tarihi bir sorumluluk, ortak bir kaderin ve milli davamızın ayrılmaz bir parçasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması, kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi hedefine kararlılıkla bağlıyız. Gençler başta olmak üzere, üreten ve girişimci bir ekonomik yapının kuvvetlenmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır. İhtiyaç duyulan alanlarda yatırımları ve projeleri, KKTC hükümetiyle istişare ve eşgüdüm halinde yürütmeye kararlılıkla devam ediyoruz. Bu çerçevede her yıl imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmalarıyla Kıbrıs Türk halkının hayat standartlarını yükseltecek projeler hayata geçiriliyor. 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında yer alan projelerimize de hız kesmeden devam ediyoruz. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımızın 20 Temmuz’da temelini attığı Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile tamamlanma aşamasındaki Güzelyurt Hastanesi dahil, Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarına cevap verecek sağlık yatırımlarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“KKTC’de yüksek hızlı fiber internet hizmeti sağlanarak Kıbrıs Türkü’nün günlük yaşam kalitesi yükseltilecektir”
Spor tesisleri, kapasitesi 7 bin 26’ya ulaşan yurt imkanları, teknolojik girişimciliği destekleyen faaliyetler ile gençlerin yanında olduklarını vurgulayan Yılmaz, “Ada’da eğitimin güçlenmesi adına okulların fiziki ve teknolojik altyapısının kuvvetlendirilmesi için destek sağlıyoruz. Son 3 yılda 30 okulun bakım onarım işleri tamamlanmıştır. Halihazırda 34 okulda bakım-onarım ve ilave yapı/derslik ihtiyaçları kapsamında çalışmalar devam etmektedir. Eğitimi, hangi şartlara sahip olursa olsun sevgili çocuklarımıza fırsat eşitliği sağlamanın temeli olarak görüyoruz. Hükümetler arası protokol ile bir yıllık bir süreçte KKTC’de yüksek hızlı fiber internet hizmeti sağlanarak Kıbrıs Türkü’nün günlük yaşam kalitesi yükseltilecektir. Aynı zamanda turizmden ulaşıma, üretimden hizmet sektörüne kadar her alanda KKTC ekonomisi dijital dünyaya entegre olacaktır. E-devlet uygulamalarını yaygınlaştırma çabası ile birlikte bu altyapılar KKTC’nin bilişim adası olma vizyonuna katkı sunacaktır. Dijitalleşmede atılan bu adımlar, haksız ve insanlık dışı izolasyonlara da anlamlı bir cevap olacaktır. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin sosyal refahının yükseltilebilmesi için sosyal politikalara önem veriyor, bu çerçevede Kalkanlı Yaşam Evi, Demirhan Engelsiz Yaşam Evi ve Çocuk ve Gençlik Merkezi gibi projeleri destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Toplam 822 kilometre yol yapımı tamamlanarak Kıbrıslı Türklerin hizmetine sunulmuştur”
Yılmaz, “Sayın Cumhurbaşkanımızın 20 Temmuz’daki ziyaretlerinde açılışı yapılan Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve Bağlantı Yolları Projesi, karayolu yatırımlarımızın önemli adımlarındandır. KKTC Karayolu Master Planı çerçevesinde çeşitli ortak projeleri peyderpey hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 213 kilometre bölünmüş yol, 433 kilometre tek yol ve 176 kilometre üçüncü sınıf yol olmak üzere şimdiye kadar toplam 822 kilometre yol yapımı tamamlanarak Kıbrıslı Türklerin hizmetine sunulmuştur. Demokrasinin ve yerel hizmetlerin vazgeçilmez unsuru olan yerel yönetimlerin çalışmalarına katkı sunuyoruz. Köylere ve kırsala dönük olarak ulaşım başta olmak üzere çeşitli projeleri hayata geçiriyoruz. Son dönemde hızlandırdığımız Dağ yolu projesi bunun somut bir örneğidir.
Haziran ayında ziyaret etme fırsatı bulduğum Güzelyurt Soğuk Hava Deposu Entegre Tesisleri gibi tarım ve hayvancılık projeleri sayesinde Kıbrıslı Türk çiftçilerimizin çalışmalarını destekliyoruz” diye konuştu.
“Fikir birliği içinde hareket ettiğimiz sürece, üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yoktur”
Yılmaz, “Yaşamsal bir ihtiyaç olan içme suyu sorununu, Anavatandan suyu deniz altından taşıyarak nasıl çözdüysek, Tarım Master Planı kapsamında sulama projeleri ile de ovalara bereket taşıyacak projeleri sürdürüyoruz. Turizm sektöründeyse 16 Mayıs tarihinde lansmanı yapılan Ada Kıbrıs projesi kapsamında etkili tanıtımlar yapıldı, KKTC ile THY ve AJET arasında bir protokol imzalandı. Bu hamlemizle şüphesiz KKTC turizminin güçlenmesine, Kıbrıslı Türk gençlerimiz için yeni istihdam alanlarının açılmasına ve iki kardeş ülke arasındaki turizm hareketliliğinin artmasına büyük katkı sağlayacağız. KKTC’nin turizm, eğitim, teknoloji ve dijitalleşmeyle öne çıkması ve tüm sektörleriyle kalkınması için, KKTC’den kamu ve özel kesim paydaşlarımızla istişare halinde desteğimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gelecek dönemde de Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet ile istişare içinde şekillendireceğimiz ekonomik ve mali işbirliğimiz çerçevesinde enerji, deprem ve diğer afetlere hazırlık, girişimciliğin geliştirilmesi başta olmak üzere, birçok alanda yeni çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, “Fikir ve gönül birliği içinde hareket ettiğimiz sürece, üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk, aşamayacağımız engel yoktur. Kıbrıslı Türkleri haksız izolasyonlarla yıldırılmaya çalışılsa da bizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda kalkınması için elbirliğiyle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm çabamız Kıbrıs Türk halkının yaşam standartlarını yükseltmek, egemen bir devlet olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğini, istikbalini ve refahını ilelebet güvence altına almak içindir. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı yanınızdadır, her zaman yanınızda olacaktır” dedi.
