Türkiye Teknoloji Ekibi Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ana yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST devam ediyor.
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST Adana’ya katılarak vatandaşlara seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde İsrail’in Orta Doğu’da son vakitlerde artırdığı provakatif teşebbüsleri de vardı.
İSRAİL’E GUTERRES TEPKİSİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i istenmeyen adam ilan etmesine reaksiyon gösterdi.
“Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekteri’ne yönelik BM’ye gelemeyeceğine yönelik ferman gönderiyorsun?” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “196 ülke herhalde BM Genel Sekreteri’ne sahip çıkacaktır.” diye konuştu.
“İSRAİL’İN SİNSİ PLANLARINI ÇOK ÂLÂ BİLİYORUZ”
Açıklamalarının devamından İsrail’in sinsi planlarını çok yeterli bildiklerini söyleyen Erdoğan, “Vadedilmiş toprakların ne olduğunu pek uygun biliriz. Biz alandaki gelişmeleri anbean takip ediyoruz” dedi.
İsrail’in Hamas mazeretiyle evvel Gazze’yi işgal ettiğini akabinde Hizbullah mazeretiyle Lübnan’a girdiğini anlatan Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa her yaklaşıldığında İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor.” dedi.
“50 BİN KARDEŞİMİZ VAHŞİCE KATLEDİLDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu’daki son gelişmelere ait yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Bölgemizde son yılların en sancılı günleri yaşanıyor. Tansiyon, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları, millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Gazze’ye yönelik İsrail hücumları başlayalı neredeyse bir yıl oldu. Birden fazla çocuk ve bayan 50 bin kardeşimiz vahşice katledildi. 100 bine yakın insan yaralandı, kentler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas mazeretiyle evvel Gazze’yi işgal etti; artık de Hizbullah mazeretiyle Lübnan’da kan döküyor.
“ATEŞİ TÜM BÖLGEYE YAYMAK İÇİN HER YOLA BAŞVURUYORLAR”
Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail ataklarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir sefer daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Milletlerarası hukuk büsbütün rafa kaldırılmış durumda.
“BEBEKLERİ DAHİ ÖLDÜRMEKTEN ZEVK ALAN BİR CİNNET HALİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e bilhassa kalkıyor BM’ye gelemez diye meydan okuyor. Şu hale bak. Artık 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreteri’ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri’ne yönelik BM’ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere karşın ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik dayanak vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği muhakkaktır. Kimse kusura bakmasın, ancak dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de birebir derecede ortaktır.
“SAHADAKİ GELİŞMELERİ ANBEAN TAKİP EDİYORUZ”
Burada şunu çok açık söz etmek durumundayım. Bölgemizde, yalnızca Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sonlu kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın son maksadının neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, problemin Kudüs’le, Mescidi Aksa ile, vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla ilişkisini aslında kolaylıkla idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu pek uygun biliriz. 30 kilometre arada adeta Türkyie’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları çok âlâ biliriz. Mevcut İsrail idaresi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de alandaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz.
“ZALİMLER KARŞISINDA İNSANLIK CEPHESİNİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi, yeniden bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin çabasındayız. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve ulusal üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet takviyeli siber hücumlara ve dijital terör aksiyonlarına karşı mukavemetimizi daima güçlendiriyoruz.
